Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

at first

listen to the pronunciation of at first
English - Turkish
ilkönce
ilk önce

İlk önce öğretmen olduğunu sanmıştım ama değilmiş. - At first, I thought he was a teacher, but he wasn't.

İlk önce kimse bana inanmıyordu. - No one believed me at first.

öncelikle
ilk olarak

İlk olarak, onlar ona inanmadılar. - At first, they didn't believe him.

İlk olarak, Tom Fransızcanın zor olduğunu düşündü ama onun kolay olduğunu düşünüyor. - At first, Tom thought French was difficult, but now he thinks it's easy.

evvela
önce

İlk önce kimse bana inanmıyordu. - No one believed me at first.

Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim. - At first I thought I liked the plan, but on second thought I decided to oppose it.

ilk zamanlar

Tom ilk zamanlar Mary'ye inanmıyordu. - Tom didn't believe Mary at first.

İlk zamanlar bunu yapmaktan hoşlanmadım. - I didn't like doing this at first.

başlangıçta

Başlangıçta, onun senin erkek kardeşin olduğunu sandım. - At first, I thought he was your brother.

Başlangıçta hatalarım hakkında endişeliydim. - I was worried about my mistakes at first.

at first glance
ilk bakışta

Şimdi görüyorum ki, ilk bakışta cümleyi yanlış anlamışım. - Now I see that I misunderstood the sentence at first glance.

İlk bakışta bu iki otobüs birbirine benziyor. - The two buses resemble each other at first glance.

at first sight
görür görmez
at first sight
ilk görüşte

Adam ilk görüşte âşık oldu. - The man fell in love at first sight.

İlk görüşte ona âşık oldu. - He fell in love with her at first sight.

at first glance
İlk bakışta, ilk görüşte
at first sight
İlk görüşte

Love at first sight.

İlk görüşte ona âşık oldu. - He fell in love with her at first sight.

Adam ilk görüşte âşık oldu. - The man fell in love at first sight.

at the beginning
başında
at first sight
ilk bakışta

İlk bakışta, o nazik ve kibar görünüyordu. - At first sight, he seemed kind and gentle.

Sorun ilk bakışta göründüğü gibi kadar basit değildir. - The problem is not as simple as it might seem at first sight.

at first sight
(deyim) ilk goruste,ilk bakista
at first

    Turkish pronunciation

    ät fırst

    Pronunciation

    /ˈat ˈfərst/ /ˈæt ˈfɜrst/

    Common Collocations

    at first glance, at first sight

    Videos

    ... And the first thing I did was to go to my hotel room. ...
    ... People have asked me over the years, especially when I first ...
Favorites