at-the-beginning

listen to the pronunciation of at-the-beginning
English - Turkish

Definition of at-the-beginning in English Turkish dictionary

at first
ilkönce
at first
ilk önce

İlk önce öğretmen olduğunu sanmıştım ama değilmiş. - At first, I thought he was a teacher, but he wasn't.

O, ilk önce atı beğenmedi. - She didn't like the horse at first.

at first
ilk olarak

O, ilk olarak ondan hoşlanmadı. - She didn't like him at first.

İlk olarak, Tom Fransızcanın zor olduğunu düşündü ama onun kolay olduğunu düşünüyor. - At first, Tom thought French was difficult, but now he thinks it's easy.

at first
evvela
at first
önce

Önceleri iş, Tom'a iyi göründü fakat daha sonra iş yorucu oldu. - At first the job looked good to Tom, but later it became tiresome.

Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim. - At first I thought I liked the plan, but on second thought I decided to oppose it.

at the beginning
başında
at first
ilk zamanlar

İlk zamanlar bunu yapmaktan hoşlanmadım. - I didn't like doing this at first.

İlk zamanlar şüpheciydim. - I was skeptical at first.

at first
başlangıçta

Başlangıçta, onun senin erkek kardeşin olduğunu sandım. - At first, I thought he was your brother.

Başlangıçta, çok hızlı konuştukları zaman insanları zorlukla anlardım. - At first, I had difficulty understanding people when they spoke too fast.

English - English
at first