İlk önce öğretmen olduğunu sanmıştım ama değilmiş.
- At first, I thought he was a teacher, but he wasn't.
O, ona ilk önce inanmadı.
- He didn't believe it at first.
İlk olarak, onlar ona inanmadılar.
- At first, they didn't believe him.
O, ilk olarak ondan hoşlanmadı.
- She didn't like him at first.
Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim.
- At first I thought I liked the plan, but on second thought I decided to oppose it.
O, ilk önce atı beğenmedi.
- She didn't like the horse at first.
İlk zamanlar şüpheciydim.
- I was skeptical at first.
Tom ilk zamanlar Mary'ye inanmıyordu.
- Tom didn't believe Mary at first.
Başlangıçta hatalarım hakkında endişeliydim.
- I was worried about my mistakes at first.
Başlangıçta, ondan hoşlanmadım.
- At first, I didn't like him.
... beginning of modern physics with Galileo and Isaac Newton. ...
... being a Greek god, Venus had a perfect body, a timeless body. And we are beginning now ...