assailants

listen to the pronunciation of assailants
English - Turkish

Definition of assailants in English Turkish dictionary

assailant
{i} saldırgan

Saldırganını vurdu ama onu öldürmedi. - He shot his assailant but didn't kill him.

Dan karısını öldürdü ve bunu bilinmeyen bir saldırganın işi olarak gösterdi. - Dan killed his wife and made it appear as the work of an unknown assailant.

assailant
dil uzatan
assailant
saldıran kimse
assailant
{i} eleştirici