Definition of aslan in Turkish English dictionary
- (isim) Lion
His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions.
-Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.
The lion is often used as a symbol of courage.
-Aslan çoğu zaman cesaret sembolü olarak kullanılır.
- large carnivorous cat found in Africa and southern Asia; king of beasts; brave man
- strong and courageous person
- lion; brave man
- astrology Leo
- (Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: aslangiller,esediye) lion
- cub
- leo
Leo started to roar when he was two years old.
-Aslan iki yaşındayken kükremeye başladı.
He doesn't know what the difference is between lions and leopards.
-O, aslanlarla leoparlar arasındaki farkın ne olduğunu bilmiyor.
- king of beasts
- brave man
- (Adlar, İsimler) Leon
- lions
What's the difference between lions and leopards?
-Aslanlar ve leoparlar arasındaki fark nedir?
The lions fought with each other to get food.
-Aslanlar yiyeceği almak için birbirleri ile döğüştüler.
- aslan yürekli
- lionhearted
- aslan ağzı
- (Botanik, Bitkibilim) anthirium
- aslan ağzı
- (Botanik, Bitkibilim) antirrium
- aslan başı
- (Mimarlık) lion's head
- aslan gibi
- strongly built
- aslan gibi
- healthy
- aslan gibi
- sturdy
- aslan kesilmek
- to be as strong as a lion
- aslan kesilmek
- be as strong as a lion
- aslan kesilmek
- throw one's weight about
- aslan kesilmek
- as strong as a lion
- aslan sütü
- turkish raki
- aslan sütü
- (Gıda) nick name for raki
- aslan yürekli adam
- lion
- aslan payı
- the lion's share
- aslan pençesi
- lion's jaws
- aslan yavrusu
- lion cub
- Aslan burcu
- Lion
- Aslan burcu
- Leo
- Aslan takımyıldızı
- Leo
- Aslan takımyıldızı
- Lion
- aslan gibi
- leonine
- aslan gibi
- a) strongly built, sturdy b) healthy
- aslan ini
- lion's den
- aslan kesilmek
- a) to be as strong as a lion b) to throw one's weight about
- aslan kulağı
- (Botanik, Bitkibilim) lion's ear
- aslan kulağı
- (Botanik, Bitkibilim) motherwort
- aslan kuyruğu
- (Botanik, Bitkibilim) throw-wort
- aslan kuyruğu
- (Botanik, Bitkibilim) lion's tail
- aslan pençesi
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: gülgiller,verdiye) lady's mantle
- aslan sürüsü
- pride
- aslan sütü
- Turkish rakı
- aslan terbiyecisi
- lion tamer
- aslan yatağı
- can, jug, poky
- aslan yağmuru
- (Astronomi) leonids
- aslan yürekli
- (deyim) brave as a lion
- aslan yürekli
- (deyim) as brave as a lion
- aslan yürekli
- leonine
- aslan yürekli
- lion hearted
- aslan yüreklilik
- heart of oak
- aslanlar
- lions
Did you hear the roar of the lions?
-Aslanların kükremesini duydunuz mu?
His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions.
-Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.
- yavru ayı/aslan/kaplan/tilki
- cub
- dişi aslan
- tigress
- her yiğidin gönlünde bir aslan yatar
- (Atasözü) Everybody cherishes an ambition
- herkesin gönlünde bir aslan yatar
- (Atasözü) Everybody cherishes an ambition
- kartal başlı aslan gövdeli ejderha
- gryphon
- kartal başlı aslan gövdeli ejderha
- griffin
Related Terms
Definition of aslan in English English dictionary
- The Lion from the Narnia Chronicles written by C. S. Lewis; an allegorical Christ figure
Definition of aslan in Turkish Turkish dictionary
- Kedigillerden, erkekleri yeleli, yırtıcı, Afrika'da yaşayan, uzunluğu 160 cm, kuyruğu 70 cm ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir memeli türü, arslan
- Zodyak üzerinde, Yengeç ile Başak burçları arasında yer alan burcun adı
- Gürbüz ve yiğit adam
- Gürbüz, cesur ve yiğit adam
- Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak burçları arasında yer alan burcun adı
- (Osmanlı Dönemi) KASVERE
- arslan
- haydar
- (Osmanlı Dönemi) HÜMAM
- (Osmanlı Dönemi) MERHUB
- esed
- şir
- aslan ağzı
- Havuz kenarlarına konulan ve ağzından su akan aslan biçiminde süs taşı
- aslan payı
- Hak edilenden daha çok alınan pay
- aslan sütü
- Rakı
- aslan yürekli
- Çok yiğit, hiçbir şeyden korkmayan
Related Terms
Definition of aslan in English Turkish dictionary
- arslan