Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum.
- Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her.
Sıkıntılı günlere karşı biraz para biriktirmelisiniz.
- You should save some money against a rainy day.
Uzlaşmak benim kurallarıma aykırıdır.
- It's against my rules to compromise.
O, yasalara aykırıdır.
- This is against the law.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- European currencies weakened against the dollar.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- The European currencies have weakened against the dollar.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Avustralyalı tarihi hakkında Tom'un bildiği kadar çok bilen biriyle asla tanışmadım.
- I've never met anyone who knows as much about Australian history as Tom does.
Hangi fakülteyi seçeceği hakkında şaşırmıştı.
- He was at a loss as to which faculty to choose.
Peşin mi ya da çekle mi ödeyeceği konusunda o hiçbir şey söylemedi.
- He didn't say anything as to whether he was going to pay in cash or by check.
Ne yapılması konusunda benim görüşüm onunkinden farklıydı.
- My view was different from his as to what should be done.
Final notuna gelince, bu senin final sınavına bağlı.
- As to your final grade, that depends on your final examination.
Ne yapılacağına gelince hiç kimse karar veremedi.
- Nobody could decide as to what to do.
Sort them as to size and color.
As to your earlier question, I don't think I know the answer.