Definition of articles in English Turkish dictionary
- makaleler 
Bilimsel makaleleri okumaktan zevk alır.
 - She enjoys reading scientific articles.
Grevler hakkında makaleler yazıyorum.
 - I am writing articles about strikes.
 - şirket sözleşmesi 
 - sözleşme 
Onların sözleşmelerini sansürlemem.
 - I don't censor their articles.
 -  (Askeri) malzeme ve teçhizatlar
 - maddeler 
 - makaleleri 
 - eşyaları 
 - article
 - bent 
 - article
 - makale 
Bu makalenin yazarı, ünlü bir eleştirmendir.
 - The author of this article is a famous critic.
Bu makale hakkında düşündüklerini lütfen bana söyle.
 - Please tell me what you think about this article.
 - article
 - yazı 
Bu yazıyı yeniden basmak mümkün mü?
 - Is it possible to reprint this article?
Okul gazetesi için bir makale yazıyorum.
 - I'm writing an article for the school newspaper.
 - article
 - nesne 
 - news
 - haber 
Ondan henüz haberim yok.
 - I have had no news from him yet.
Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.
 - The television show was interrupted by a special news report.
 - article
 - eşya 
Bu eşyaları çok yüksek bir fiyata satın aldı.
 - You bought these articles at too high a price.
Vergiden muaf eşyaların var mı?
 - Do you have any tax-free articles?
 - article
 - şey 
O dilde bilimsel bir yazı okudum ve neredeyse her şeyi anladım ama başlangıç seviyesindekiler için yazılmış bir hikayeyi okumaya çalıştığımda hiçbir şey anlamadım.
 - I read an academic article in that language and understood almost everything, but when I tried reading a story for beginners I understood nothing.
Lütfen dersle ilgisi olmayan her şeyi çantana koy.
 - Please place all articles not related to the lesson inside your bag.
 - article
 - (anlaşmada bulunan) madde 
 - articles of association
 -  (Ticaret) ana sözleşme
 - articles of association
 -  (Kanun,Ticaret) şirket mukavelesi
 - articles of association
 -  (Ticaret) ortaklık sözleşmesi
 - articles of incorporation
 -  (Ticaret) ana sözleşme
 - articles of agreement
 - anlaşma maddeleri 
 - articles of association
 - şirket sözleşmesi 
 - articles of incorporation
 - birleşme maddeleri 
 - articles of faith
 - din ve iman şartları 
 - articles of incorporation
 - şirket kuruluş belgesi 
 - articles of agreement
 -  (Ticaret) anlaşma hükümleri
 - articles of agreement
 -  (Ticaret) anlaşmanın maddeleri
 - articles of agreement
 -  (Ticaret) anlaşmanın hükümleri
 - articles of clothing
 - giyecek maddesi 
 - articles of confederation
 -  (Politika, Siyaset) konfederasyon maddeleri
 - articles of organization
 -  (Ticaret) şirket anasözleşmesi
 - articles of organization
 -  (Ticaret) kuruluş belgesi
 - article
 -  {i} (dilbilgisi) tanımlık
 - article
 - fıkra 
 - article
 - harfi tarif, harfi tenkir 
 - article
 - sözleşmeyle bağlamak 
 - additional articles
 -  (Politika, Siyaset) ek maddeler
 - additional articles
 -  (Politika, Siyaset) tamamlayıcı maddeler
 - article
 - ey 
 - article
 - fasıl 
 - article
 -  (Ticaret) mal 
Bu mallar gümrük vergisinden muaftır.
 - These articles are all exempt from duty.
 - article
 -  (Ticaret) mülk
 - article
 - artikel 
Esperantoda belirsiz artikel yoktur ve sadece bir tane belirli artikel vardır.
 - In Esperanto there is no indefinite and only one definite article.
Belirli bir artikel mi arıyorsun?
 - Are you looking for a definite article?
 - article
 - şart 
 - article
 - öteberi 
 - article
 -  (Ticaret) servet
 - article
 -  (Ticaret) istatistik pozisyonu
 - article
 -  (Ticaret) kural
 - divided into separate articles
 - madde madde 
 - exceptional articles
 -  (Askeri) istisnai yiyecek maddeleri
 - news
 -  (Ticaret) tahmin edilemeyen gelişmeler
 - punitive articles
 -  (Askeri) cezai hükümler
 - article
 - (sözleşme) madde 
 - article
 - bitki boumu articles of apprenticeship usta ile çırak arasında anlama articles of association şirket mukavelesi 
 - article
 - tanımlık 
 - article
 - parça 
İsimler, zamirler, fiiller, sıfatlar, zarflar, makaleler, edatlar, bağlaçlar, ve ünlemler İngilizcede konuşma parçalarıdır.
 - Nouns, pronouns, verbs, adjectives, adverbs, articles, prepositions, conjunctions, and interjections are the parts of speech in English.
 - article
 - çırak olarak vermek 
 - first choice articles
 - birinci kalite mal 
 - fragile articles
 - kırılabilen eşya 
 - various articles of clothing
 -  {i} çeşitli giyim eşyası
 - article
 -  {i} (hukuki bir anlaşmada bulunan) madde
 - article
 -  {i} (hukuk) fıkra
 - article
 -  (Tekstil) ürün 
Bu ürünü her yerde bulamazsın.
 - You can't find this article everywhere.
Bu ürünler için, iyi bir pazar var.
 - There is a good market for these articles.
 - global warming articles
 - küresel ısınma sözleşmesi 
 - nonamendable articles of the constitution
 - anayasanın değişmez maddeleri 
 - previously published articles
 - Daha önce yayınlanmış makaleler 
 - toilet articles
 - tuvalet eşyaları 
 - Excess Defense Articles
 -  (Askeri) Fazla Savunma Malzemesi
 - additional articles
 - ek 
 - article
 -  {i} madde 
Japonya umarım anayasasının 9. maddesine uyar.
 - I hope that Japan will abide by Article 9 of her Constitution.
Sözleşme maddesini yine oku.
 - Read the article again.
 - exceptional articles
 -  (Askeri) İSTİSNAİ YİYECEK MADDELERİ: Rasyon maddelerine dahil olmayan veya satışına müsaade edilen ve satış mağazası müdürü tarafından tedarik edilebilen maddeler arasında bulunmayan yiyecek maddeleri
 - excess defence articles
 -  (Askeri) FAZLA SAVUNMA MALZEMESİ
 - filtering articles
 -  (Bilgisayar) makaleleri filtrelemek
 - i only have articles for personal use
 - sadece kişisel kullanım için eşyalarım var 
 - luxury articles
 -  (Ticaret) lüks mallar
 - marking articles
 -  (Bilgisayar) makaleleri işaretleme
 - news
 - dili haberlerle dolu 
 - news
 -  {i} havadis 
Tom hakkında havadisim var.
 - I have news about Tom.
Senin bütün havadislerini duymak istiyorum.
 - I want to hear all your news.
 - news
 - gazeteci 
Gazeteci olmak istiyorsan dikkatli olmalısın.
 - If you want to be a newspaperman, you have to be observant.
Bu kitabın yazarı Bay Ogata eskiden bir gazeteciymiş.
 - Mr Ogata, the author of this book, used to be a newspaperman.
 - prohibited articles
 - yasak şeyler 
 - punitive articles
 -  (Askeri) CEZAİ HÜKÜMLER; CEZA MADDELERİ: Askeri Ceza ve Askeri Ceza Mahkemeleri Usulü Kanunu'nda, Askeri suç kanununu ihlal edici hareketlerin sıralandığı maddeler
 - ration articles
 -  (Askeri) RASYON MADDELERİ: Ordu Yönetmeliğinde gösterilen ve Ordu rasyonuna giren esas yiyecek maddeleri ile bunların yerine ikame olunan diğer maddeler
 - ration articles
 -  (Askeri) rasyon maddeleri
 - sales articles
 -  (Askeri) ASKERİ SATIŞ MADDELERİ: Ordu tarafından idare edilen satış mağazalarında satılmasına izin verilmiş maddeler
 - shipping articles
 - gemi çalışma koşulları 
 - shipping articles
 - gemi personelinin kaptanla yaptığı anlaşma 
 - the provision of the articles 9 to 15
 -  (Avrupa Birliği) 9 ila 15. Maddelerin hükümleri
 - truck articles
 - kamyon malzemeleri 
 - truck articles
 - kamyon artikelleri