Definition of arka¨ in Turkish English dictionary
- arka plân
 - background 
He is always in the background.
 - O her zaman arka plandadır.
This has no relevance to my background.
 - Bunun benim arka planımla alakası yok.
 - arka
 - back 
There is a church at the back of my house.
 - Evimin arkasında bir kilise var.
I am told he has a broad back.
 - Bana onun geniş bir arkası olduğu söylendi.
 - arka
 - rear 
Please move to the rear of the bus.
 - Lütfen otobüsün arkasına doğru ilerleyin.
Smokers are asked to occupy the rear seats.
 - Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir.
 - arka taraf
 - rear 
 - arka monta
 - (Shoe) Heel seat lasting 
 - arka
 - posterior 
 - arka avlu
 - backyard 
 - arka taraf
 - stern 
 - arka ışığı
 - backlight 
 - araç arka farları
 -  (Biyoloji) automotive taillights
 - araç ön ve arka farları
 -  (Biyoloji) automotive headlights and taillights
 - arka
 - behind 
The garden is behind the house.
 - Bahçe evin arkasında.
My cat purrs when I scratch behind his ears.
 - Kulağının arkasını kaşıdığımda,kedim mırıldanır.
 - arka
 - buttock 
 - arka
 -  (Tıp) superior 
Sami felt a little bit superior to his friends.
 - Sami kendini arkadaşlarından biraz üstün hissetti.
 - arka
 - back board 
 - arka
 - end 
Tom and his mates went on a pub crawl and all ended up pretty drunk.
 - Tom ve arkadaşları alemlere akıp zil zurna sarhoş oldu.
Applaud, friends, the comedy has ended.
 - Alkışlıyoruz, arkadaşlar, komedi sona erdi.
 - arka
 - backside 
 - arka
 - contuniation 
 - arka
 - back-up 
 - arka
 - dorsal 
 - arka
 - the reverse 
 - arka
 - aft 
Tomorrow I’ll go out with friends after having lunch.
 - Yarın öğle yemeğinden sonra arkadaşlarla birlikte dışarı çıkacağız.
I've been to Osaka to ask after my sick friend.
 - Hasta arkadaşımın hatırını sormak için Osaka'ya gittim.
 - arka bagaj
 - trunk 
 - arka bahçe
 - back garden 
 - arka beyin
 -  (Anatomi) rhombencephalon
 - arka beyin
 -  (Anatomi,Pisikoloji, Ruhbilim) hindbrain
 - arka biçem
 -  (Bilgisayar) backstyle
 - arka cam
 -  (Otomotiv) rear window
 - arka cam
 - rear gloss 
 - arka duvar
 -  (Bilgisayar) back wall
 - arka far
 -  (Biyoloji) taillights
 - arka farlar
 -  (Biyoloji) taillights
 - arka fon
 - background 
 - arka fren
 - rear brake 
 - arka kanal
 -  (Basın) back-channel
 - arka kanat
 -  (Havacılık,Otomotiv) rear wing
 - arka kapak
 -  (Otomotiv) rear cover
 - arka kapak
 -  (Askeri) back plate
 - arka kapak
 -  (Otomotiv) rear end cover
 - arka kapak
 -  (Otomotiv) end cover
 - arka kısım
 - tail 
 - arka olan
 -  (Ticaret) sponsor
 - arka olmak
 - support 
 - arka orta
 -  (Spor) middle back
 - arka pano
 - back plate 
 - arka parça
 - backing 
 - arka plan
 -  (Bilgisayar) backplane
 - arka plan
 -  (Edebiyat) back story
 - arka plan
 -  (Bilgisayar) backspace
 - arka sinyal
 -  (Biyoloji) rear indicator
 - arka sinyal
 -  (Biyoloji) tail turn signal
 - arka sinyal lambası
 -  (Biyoloji) rear indicator light
 - arka sinyal lambası
 -  (Biyoloji) tail turn signal light
 - arka siper
 -  (Askeri) parados
 - arka sis lambaları
 -  (Biyoloji) tail fog lights
 - arka sis lambası
 -  (Biyoloji) tail fog light
 - arka sokak
 - by street 
 - arka sokak
 - back-alley 
 - arka taraf
 -  (Mimarlık) the back
 - arka taraf
 - back 
 - arka taraf
 - back side 
 - arka taraf
 -  (Otomotiv) rear end
 - arka tepsi
 -  (Bilgisayar) rear tray
 - arka uç
 - back-end 
 - arka uç
 -  (Çevre) back end
 - arka yer
 - back seat 
 - arka yüz
 - face down 
 - arka yüz
 -  (Teknik,Tekstil) reverse side
 - arka zemin
 -  (Sanat) background
 - arka çıkmak
 - back 
 - arka ışık
 -  (Havacılık) backlight
 - arka ışık
 -  (Otomotiv) rear light
 - arka ışık
 - tail light 
 - arka şasi
 - rear frame 
 - arka-yan
 -  (Tıp) posterolateral
 - arka arkaya
 - repeatedly 
 - arka arkaya
 - back to back 
 - arka kaş
 - browse back 
 - arka plana itmek
 - pushed to the background to 
 - arka teker
 - rear wheel 
 - arka
 - rump, buttocks, fanny 
 - arka
 - hind 
Kangaroos have two small forepaws and two large, strong hind paws.
 - Kanguruların iki küçük ön pençesi ve iki büyük, güçlü arka pençeleri vardır.
The horse rose on its hind legs.
 - At arka ayaklarının üzerinde yükseldi.
 - arka
 - dorso 
 - arka
 - backer 
 - arka
 - a back load (of something) 
 - arka
 - back part, rear, back side, reverse 
 - arka
 - rearward; stern 
 - arka
 - situated in the tail or rear section 
 - arka
 - support 
His girlfriend was not supportive.
 - Onun kız arkadaşı destekleyici değildi.
I want to thank my friends and family for supporting me.
 - Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum.
 - arka
 - back, rear; the reverse (side); continuation, sequel; support, back-up, backing; supporter, backer; backside, buttocks, behind; back; reverse; hind; posterior 
 - arka
 - hind, back, posterior 
 - arka
 - dors 
 - arka
 - powerful friend, backer, supporter; pull, influence 
 - arka
 - tail 
Your right taillight is busted.
 - Sağ arka lamban patlamış.
The tail at the rear of the plane provides stability.
 - Uçağın arkasındaki kuyruk denge sağlar.
 - arka
 - the space behind or beyond 
 - arka
 - sequel, the remaining part 
 - arka
 - backing; continuation; breech; supporter 
 - arka abs
 - rear wheel anti-lock 
 - arka abs
 - rear antilock brake system 
 - arka ada
 - back land 
 - arka aks
 -  (Otomotiv,Teknik) back axle
 - arka aks
 - rear-axle 
 - arka apresi
 - back finish 
 - arka arka
 - backwards 
 - arka arkaya
 - on end 
It has rained for three days on end.
 - Arka arkaya üç gün boyunca yağmur yağdı.
 - arka arkaya
 - in series 
 - arka arkaya
 - one after another, one after the other, successively 
 - arka arkaya
 - one after another 
She bought articles of clothing one after another.
 - O arka arkaya giyim eşyaları aldı.
 - arka arkaya
 - one after the other 
 - arka arkaya gelen
 - consecutive 
 - arka arkaya gelme
 - evolution 
 - arka arkaya vermek
 - to back each other, join forces 
 - arka ayak
 - hindleg 
 - arka ayak
 - hindquarter 
 - arka ayak
 - hind leg 
The horse rose on its hind legs.
 - At arka ayaklarının üzerinde yükseldi.
 - arka ayak
 - one of the rear legs of an animal 
 - arka ayaklar
 - hind legs 
 - arka ayakları üzerinde durmak
 - beg 
 - arka ayakları üzerinde kalkmak
 - sit up and beg 
 - arka ayakları üzerinde kalkmak
 - sit up 
 - arka ayakları üzerine kalkma
 - dead set 
 - arka ayakları üzerine kalkmış
 - rampant 
 - arka ayağı ön ayağına değmek
 - overreach 
 - arka aynası
 - rearwiew mirror 
 - arka aynayı kontrol edin lütfen
 - Check the rearview mirror please 
 - arka bacak
 - hind leg 
 - arka bagaj
 - rear trunk 
 - arka bahçe
 - backyard 
My backyard can hold more than ten people.
 - Benim arka bahçe on kişiden daha fazlasını barındırabilir.
We have a doghouse in our backyard.
 - Arka bahçemizde bir köpek kulübemiz var.
 - arka bulmak
 - to find a friend in power 
 - arka bölge
 - personal-private territory 
 - arka bölge
 -  (Jeoloji) backland
 - arka bölüm
 - rear section 
 - arka cep
 - hip pocket 
 - arka cep
 - back pocket 
 - arka cephe
 -  (Mimarlık) rear front
 - arka cephe
 - back elevation 
 - arka conta
 -  (Otomotiv) rear packing
 - arka dingil
 - trailing axle 
 - arka dingil
 - rear-axle, trailing axle 
 - arka direk
 - rear pillar 
 - arka direk
 - rear spar 
 - arka dolgusu
 - backing 
 - arka görüntü
 -  (Havacılık) down-vision
 - arka gövde
 -  (Otomotiv) rear housing
 - arka kabin
 -  (Askeri) rear compartment
 - arka kanat
 - afterwing 
 - arka kanatçık
 - tail plane 
 - arka kapak
 - tailboard 
 - arka kapak
 - tailgate 
 - arka kapı
 - postern 
 - arka kapı
 - back door, rear door 
 - arka kapı
 - back door 
Tom sneaked out the back door.
 - Tom arka kapıdan gizlice sıvıştı.
He sneaked around to the back door.
 - O, arka kapıdan gizlice içeri süzüldü.
 - arka kapı
 - backdoor 
 - arka kapı
 - postern gate 
 - arka kapı
 - postern door 
 - arka kapıdan çıkmak
 - 1. to fail out of a school. 2. to be fired for incompetence 
 - arka kara
 -  (Jeoloji) back land
 - arka kara
 -  (Jeoloji) backland
 - arka kemer/tampon
 -  (Otomotiv) rear bumper/fascia
 - arka kenar
 - trailing edge 
 - arka kepçe
 - back-hoe 
 - arka kiriş
 -  (Otomotiv) rear beam
 - arka koltuk
 - rear seat, backseat 
 - arka koltuk
 - rumble 
 - arka koltuk
 - back seat 
Tom usually prefers to ride in the back seat.
 - Tom genellikle arka koltukta yolculuk etmeyi tercih eder.
Tom said he found a wallet in the back seat.
 - Tom arka koltukta bir cüzdan bulduğunu söyledi.
 - arka kovan
 -  (Askeri) backshell
 - arka köprü
 -  (Otomotiv) back axle tube
 - arka köprü
 -  (Otomotiv) rear axle tube
 - arka köprü
 - rear-axle tube 
 - arka lamba
 - tail lamp, tail light 
 - arka lob
 -  (Biyoloji) posterior lobe
 - arka lâmba
 - tail light 
 - arka lâmba
 - tail lamp 
 - arka lâmba
 - rear light 
 - arka lâmba
 - rear lamp 
 - arka lâmbaları kontrol edin lütfen
 - Check the tail lights please 
 - arka merdiven
 - backstairs 
 - arka mil
 - back shaft 
 - arka motor
 - rear engine 
 - arka müziği
 - background music 
 - arka oda
 - back room 
 - arka olmak
 - to back, to support 
 - arka oturak
 - pillion 
 - arka perde
 - backcloth 
 - arka pile
 -  (Tekstil) back pleat
 - arka plaka
 - backplate 
 - arka planda
 - in the background, of minor importance 
 - arka planda kalmak
 - to keep/stay in the background 
 - arka plandaki konuşma
 - rhubarb 
 - arka plân
 - frame 
 - arka plân
 - back seat 
 - arka plân
 - distances 
 - arka plânda kalmak
 - take a back seat 
 - arka plânda kalmak
 - take a back 
 - arka portatif koltuk
 - rumble seat 
 - arka pul
 -  (Otomotiv) back-up washer
 - arka raf
 - parcel shelf 
 - arka roba
 -  (Tekstil) back yoke
 - arka rüzgârı
 - tail wind 
 - arka sayfa
 - verso, left page 
 - arka sedye
 -  (Askeri) packboard
 - arka sokak
 - back street 
The robber attacked her on a back street.
 - Soyguncu bir arka sokakta ona saldırdı.
 - arka sokak
 - back alley 
 - arka spar
 - rear spar 
 - arka sınır
 -  (Denizbilim) apical margin
 - arka sınır
 -  (Denizbilim) posterior margin
 - arka taban
 -  (Otomotiv) rear floor
 - arka takoz
 -  (Otomotiv) rear mount
 - arka tampon
 - rear bumper 
 - arka taraf
 - reverse 
 - arka taraf
 - backside 
 - arka tekerlek
 - rear wheel 
 - arka tekerlek
 - hind wheel 
 - arka ucu
 -  (Bilgisayar,Teknik) trailing end
 - arka uç
 - tail end 
 - arka uç
 - rear end 
 - arka yay
 -  (Otomotiv,Teknik) back spring
 - arka yay
 - rear spring 
 - arka yüz
 - reverse side, wrong side 
 - arka yüzey
 - back surface