arabaya

listen to the pronunciation of arabaya
Turkish - English
getaway car
escape automobile, car used to escape the scene of a crime
araba
(Otomotiv) car

In America cars drive on the right side of the road. - Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.

I had my car stolen last night. - Dün gece arabam çalındı.

arabaya almak
pick up
arabaya koşmak
hitch
arabaya alma
pickup
arabaya binmek
travel on or in
arabaya binmek
to ride in a car
arabaya binmek
ride

Walk or ride your bike instead of taking a car everywhere. - Her yerde bir arabaya binmek yerine yürü ya da bisikletine bin.

I'm getting sick of the ride. - Ben arabaya binmekten usanıyorum.

arabaya koymak
embus
arabaya koşmak
to hitch (horses) to a carriage
arabaya koşmak
to hitch (the horses) to a carriage
arabaya koşmak
span
arabaya servis yapan restoran
drive in
arabaya servis yapılan
drive in
araba
{i} cart

Where are the luggage carts? - Bagaj arabaları nerede?

Planning the wedding before proposing is putting the cart before the horse. - Evlilik teklif etmeden önce düğün planlamak arabayı atın önüne koymaktır.

araba
motorcar

Selling motorcars is my business. - Arabalar satmak benim işim.

araba
cartload, wagonload; truckload
araba
wheels (Slang); carriage
araba
auto

I was recently in an automobile accident. - Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.

Thousands of Americans owned automobiles. - Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.

araba
car, automobile
araba
car, motorcar, auto, automobile; carriage, vehicle; cart, wagon
arabaya binmek
get in
araba
automobile

I was recently in an automobile accident. - Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.

She was killed in an automobile accident. - Bir araba kazasında hayatını kaybetti.

araba
coach

He robbed the mail coach. - O, posta arabasını soydu.

araba
vehicle

Fire engines have priority over other vehicles. - İtfaiye arabalarının diğer araçlara göre önceliği vardır.

Keep distance from trucks and other vehicles when driving. - Araba sürerken kamyonlardan ve diğer araçlardan uzak durun.

araba
wheel

Tom filled the wheelbarrow with sand. - Tom el arabasını kum ile doldurdu.

Jack explained to me how to change the wheel of the car. - Jack arabanın tekerleğinin nasıl değiştirileceğini bana anlattı.

araba
gharry; motor
araba
wagon

Does Tom still drive a station wagon? - Tom hâlâ steyşın araba kullanıyor mu?

araba
auotomobile
araba
motor

Tom has three cars and a motorcycle. - Tom'un üç arabası ve bir motosikleti var.

Selling motorcars is my business. - Arabalar satmak benim işim.

araba
trolley
araba
wain
araba
moving conveyor
araba
cab

Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car. - Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar.

araba
auto-
arabaya binmek
get into
araba
carriage, wagon, cart
araba
carriage

Every once in a while, a carriage passed by me. - Arada bir yanımdan bir araba geçti.

The baby sleeping in the baby carriage is as cute as an angel. - Bebek arabasında uyuyan bebek, bir melek kadar sevimli.

araba
{i} gharry
araba
autocar
araba
conveyance
araba
rickshaw
arabaya binmek
{f} embus
nerede bir arabaya servis yapan restoran bulabilirim
Where can I find a drive in
English - English

Definition of arabaya in English English dictionary

araba
A wagon or cart, usually heavy and without springs, and often covered
araba
{i} type of wheeled carriage which is popular in the Middle East; wagon drawn by oxen or horses and used in Turkey and Asia Minor
araba
A carriage used in Turkey and Asia Minor drawn by horses or oxen
Turkish - Turkish

Definition of arabaya in Turkish Turkish dictionary

araba
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı: "Ve arabayı dörtnala ileri sürdü."- H. Taner
araba
Bu taşıtın aldığı miktarda
araba
Araba ile taşınmış veya taşınacak miktar
araba
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı
arabaya
Favorites