Onun için görünüşte o sorumlu.
- He is apparently responsible for it.
Tom görünüşte Mary adlı bir kızla çıkıyor.
- Tom is apparently dating a girl named Mary.
Anlaşılan ben evlatlığım.
- Apparently I'm adopted.
Anlaşılan o eski püskü daire boş.
- Apparently that shabby flat is vacant.
Belli ki o adam bizi yanıltıyor.
- The man is apparently deceiving us.
Belli ki Tom Mary'den hoşlanmıyor.
- Apparently, Tom doesn't like Mary.
Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
- Tom apparently didn't do what he said he would do.
Tom müzik söz konusu olduğunda, görünüşe göre bir tür dahidir.
- Tom is apparently some kind of genius when it comes to music.
Tom, görünen o ki çok ikna ediciydi.
- Tom was apparently very convincing.
Görünüşe bakılırsa, Tom, Mary ve John'un düğününe gitmek istemiyordu.
- Tom apparently didn't want to go to Mary and John's wedding.
Ben Tom'un Mary'ye ödediğini düşündüm ama görünüşe bakılırsa ben yanlışmışım.
- I thought Tom had paid Mary, but apparently I was wrong.
Apparently they are going to contact the adoption agency and see if they can locate that child. .
A man may be apparently friendly, yet malicious in heart.
... apparently we didn't know what happened, that the president, the day after that happened, ...
... And apparently, they were all dead. ...