Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

apparent, plain, conspicuous, clear

listen to the pronunciation of apparent, plain, conspicuous, clear
English - Turkish

Definition of apparent, plain, conspicuous, clear in English Turkish dictionary

visible
görünür

Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır. - Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.

Saldırganlığın en görünür formları genellikle av ve avcı arasında görülür. - The most visible forms of aggression are often seen between prey and predator.

visible
{s} görülebilir

İnsan gözü görülebilir aralık dediğimiz çok dar ışık aralığı hariç neredeyse tüm elektromanyetik spektrum için kördür, - The human eye is blind to nearly the entire electromagnetic spectrum, except for the very narrow range of light that falls in what we call the visible range.

O tamamen gözle görülebilir. - It's completely visible.

visible
görünürlük
visible
gözle görülebilen
visible
gözle görünen
visible
görülen
visible
{s} açık, belli, gözle görülebilir
visible
{s} mevcut
visible
{s} göze çarpan

Dün kuruldan yeni bir direktif aldık. Onlar en göze çarpan projelere odaklanmamızı istiyor. - We received a new directive from the board yesterday. They want us to focus on our most visible projects.

visible
{s} görünen

Renk tüm görünen şeylerin en kutsal unsurudur. - Color is the most sacred element of all visible things.

visible
{s} gözle görülür
visible
{s} açık

Açık havada, Estonya kıyısı Helsinki'den görülebilir. - During clear weather, the coast of Estonia is visible from Helsinki.

visible
görünebilir,görünür
English - English
{a} visible