Sen benim için değerli bir varlıksın.
 - You're a valuable asset to me.
Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.
 - This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.
Leyla'nın mal varlıkları donduruldu.
 - Layla's assets were frozen.
Fadıl, Leyla'yı bir mal olarak gördü.
 - Fadil saw Layla as an asset.