English - Turkish
Definition of any single thing that one values greatly in English Turkish dictionary
- treasure
- {i} değerli insan
- treasure
- {f} toplamak
- treasure
- {f} değerini bilmek
- treasure
- (isim) hazine, define, servet, değerli insan
- treasure
- büyük değer vermek
- treasure
- {f} biriktir
- treasure
- çok değerli şey/varlık
- treasure
- define
- treasure
- çok kıymetli tutmak
- treasure
- {f} değer vermek
- treasure
- hazine, define, aşkım, sevgili
- treasure
- çok değerli saymak
- treasure
- üzerine titremek
- treasure
- gömü
Gömülü hazineyi nerede bulacağımı tam olarak biliyorum.
-I know exactly where to find the buried treasure.
Hazine adada gömülüydü.
-The treasure was buried on the island.
- treasure
- treasure city hazinenin bulunduğu şehir
- treasure
- erzak depoları ve mağazalar şehri
Related Terms
English - English
Definition of any single thing that one values greatly in English English dictionary
- treasure
Her teeth are bright and pearly and her hair is black as jet.
any single thing that one values greatly
Hyphenation
a·ny sin·gle thing that one values great·lyTurkish pronunciation
eni sînggıl thîng dhıt hwʌn välyuz greytliPronunciation
/ˈenē ˈsəɴɢgəl ˈᴛʜəɴɢ ᴛʜət ˈhwən ˈvalyo͞oz ˈgrātlē/ /ˈɛniː ˈsɪŋɡəl ˈθɪŋ ðət ˈhwʌn ˈvæljuːz ˈɡreɪtliː/
Resimler
Favorites