English - Turkish
Definition of any object that is thrown and caught in English Turkish dictionary
- prop
- {i} destek
Onun başını desteklemek için birkaç yastık getirdi.
-He fetched a few cushions to prop up her head.
Ben önerini destekliyorum.
-I am in favour of your proposal.
- prop
- herek
- prop
- (Marangozluk) çırak
- prop
- kazık
- prop
- göğüsleme
- prop
- {f} destekle
Tom öneriyi yürekten destekledi.
-Tom supported the proposal wholeheartedly.
1920'de İngiliz astronom Arthur Eddington güneş ve diğer yıldızların nükleer reaksiyonlar tarafından desteklendiğini ileri sürdü.
-In 1920, British astronomer Arthur Eddington proposed that the Sun and other stars are powered by nuclear reactions.
- prop
- {f} yaslamak
- prop
- {f} destek koymak
- prop
- {i} atın birdenbire durması
- prop
- prop destekle
- prop
- i., k.dili. uçak pervanesi
- prop
- {f} (belirli bir vaziyette) tutmak. He propped up her leg with pillows. Bacağını alttan yastıklarla besledi. The houses were
- prop
- destek yapmak
- prop
- himaye etmek
- prop
- {i} payanda
- prop
- (fiil) desteklemek, destek koymak, dayamak, yaslamak
- prop
- yardımcı kimse
- prop
- {i} sahne elbisesi
- prop
- sahne donatı
Related Terms
English - English
Definition of any object that is thrown and caught in English English dictionary
- prop
any object that is thrown and caught
Hyphenation
a·ny ob·ject that I·s thrown and caughtTurkish pronunciation
eni ıbcekt dhıt îz thrōn ınd kôtPronunciation
/ˈenē əbˈʤekt ᴛʜət əz ˈᴛʜrōn ənd ˈkôt/ /ˈɛniː əbˈʤɛkt ðət ɪz ˈθroʊn ənd ˈkɔːt/
Resimler
Favorites