English - Turkish
Definition of any constraining or cementing force or material in English Turkish dictionary
- bond
- birleştirmek
- bond
- bağ
Hangisi daha uzun? Bir tek bağ mı yoksa bir çift bağ mı?
-Which is longer, a single bond or a double bond?
İki arkadaş derin bir arkadaşlık bağı oluşturdular.
-The two friends have formed a deep bond of friendship.
- bond
- yapışmak
- bond
- mukavele
- bond
- (Tıp) i. Kimyasal bağ, zincir, komşu iki atom arasında onların birbirinden ayrılmasını önleyen çekici kuvvet
- bond
- bono
Hazine bonolarının fiyatları düştü
-Prices for Treasury bonds fell.
- bond
- yapıştırmak
- bond
- senet
Hem hisse senetlerinde hem de tahvillerde tasarrufların var mı?
-Do you have savings in both stocks and bonds?
- bond
- muhabbet
- bond
- bağlanma
- bond
- birbirine yapışma
- bond
- {f} antrepoya koymak
- bond
- {f} bağlamak
- bond
- (Mukavele) garanti; senet, bono
- bond
- bağ irtibat
- bond
- {f} örmek (duvar)
- bond
- (İnşaat) yapıştırma, bağlama
- bond
- mukaveler bono
Related Terms
English - English
Definition of any constraining or cementing force or material in English English dictionary
- bond
A bond of superglue adhered the teacups to the ceiling, much to the consternation of the cafe owners.
any constraining or cementing force or material
Hyphenation
a·ny constraining or cementing force or ma·te·ri·alTurkish pronunciation
eni kınstreynîng ır sîmentîng fôrs ır mıtîriılPronunciation
/ˈenē kənˈstrānəɴɢ ər səˈmentəɴɢ ˈfôrs ər məˈtərēəl/ /ˈɛniː kənˈstreɪnɪŋ ɜr sɪˈmɛntɪŋ ˈfɔːrs ɜr məˈtɪriːəl/
Resimler
Favorites