ancient, old

listen to the pronunciation of ancient, old
English - Turkish

Definition of ancient, old in English Turkish dictionary

antique
antik

Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim. - I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.

Mavi araba, antikadır. - The blue car is antique.

antique
{i} antika

Tom antikalar toplar. - Tom collects antiques.

Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim. - I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.

antique
eski zamanlara ait
antique
antika eşya
antique
eski moda
antique
eskilik
antique
eski zaman işi
antique
bir çeşit matbaa harfi
antique
sanatta eski Yunan ve Roma uslubu
antique
antiqueness antikalık
antique
{i} eski sanat eseri
antique
{s} antik, ilk çağlardan kalma
antique
eski devirlerden kalma
antique
(Mimarlık) antik antika
English - English
{a} antique
ancient, old
Favorites