Turkish - English
Definition of ana vatan in Turkish English dictionary
- homeland
- blighty
- anavatan
- homeland
They defended their homeland against the invaders.
-Anavatanlarını işgalcilere karşı savundular.
We are in our homeland.
-Biz bizim anavatanımızdayız.
- anavatan
- mother country
His family emigrated from their mother country to Brazil forty years ago.
-Ailesi kırk yıl önce anavatanından Brezilya'ya göç etti.
- anavatan
- fatherland
The flag of his fatherland brought tears to his eyes.
-Anavatanının bayrağı onun gözlerine gözyaşlarını akıttı.
The teacher said that we are the future of the fatherland.
-Öğretmen bizlerin anavatanın geleceği olduğumuzu söyledi.
- anavatan
- native land
- anavatan
- native country
- anavatan
- motherland
I love my motherland.
-Anavatanımı seviyorum.
Canada is the motherland of ice hockey.
-Kanada, buz hokeyinin anavatanıdır.
- anavatan
- mother country, homeland, motherland
- anavatan
- one's native soil
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ana vatan in Turkish Turkish dictionary
- Bir şeyin ilk kez yetiştigi, göründüğü yer
- Ana yurt
ana vatan
Hyphenation
a·na va·tanPronunciation
Resimler
History
Favorites