an insignificant amount

listen to the pronunciation of an insignificant amount
English - Turkish

Definition of an insignificant amount in English Turkish dictionary

trifle
{f} önemsememek
trifle
çarçur etmek
trifle
pandispanya
trifle
ıvır zıvır

Böyle ıvır zıvır için bu kadar çok para ödemek cinayettir. - It is criminal to pay so much money for such trifles.

Hayatı mutlu etmek için gündelik ıvır zıvırı sevmelisin. - In order to make life happy, you must love the everyday trifles.

trifle
{f} dalga geç

Tom, onunla dalga geçilecek biri değil. - Tom is not to be trifled with.

trifle
{i} önemsiz

Önemsiz şeyler hakkında onunla tartışmayacak kadar akıllıyım. - I know better than to quarrel with her about trifles.

Önemsiz şeyler üzerinde birbirleriyle ağız dalaşına girdiler. - They fell out with each other over trifles.

trifle
{i} ucuz süs
trifle
{i} pandispanyalı tatlı
trifle
{i} az miktar
trifle
şaka yapmak
trifle
{f} üşengeçlik etmek
trifle
{f} oyalanmak
trifle
kalay ve kurşun alaşımı
trifle
{i} değersiz şey
trifle
{i} İng. pandispanya, kremşantiyi ve meyve ile yapılan bir tatlı
trifle
(fiil) oyalanmak, önemsememek, hafife almak, boş konuşmak, üşengeçlik etmek
trifle
(isim) değersiz şey, önemsiz şey, az miktar, küçük şey, ucuz süs, pandispanyalı tatlı
trifle
{i} ucuz ve adi süs eşyası
trifle
pandispanya ve meyvalardan yapılan bir çeşit tatlı
English - English
trifle
a dime's worth

But why, he asks, should a similarly rapt and adoring crowd bank up before a lighted wall niche containing nothing but a dime's worth of daffodils and a couple of sprays of forsythia in a blue dish?. - , 1941.

an insignificant amount

    Hyphenation

    an in·sig·ni·fi·cant a·mount

    Turkish pronunciation

    ın însîgnyîfîkınt ımaunt

    Pronunciation

    /ən ˌənsəgˈnyəfəkənt əˈmount/ /ən ˌɪnsɪɡˈnjɪfɪkənt əˈmaʊnt/
Favorites