Tren on beş vagondan oluşuyor.
 - The train is made up of fifteen cars.
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
 - Automobiles replaced carriages.
O, bir Japon otomobiline sahiptir.
 - He has a Japanese car.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
 - Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Onlar tren kabininden navlun çıkarıyorlar.
 - They're taking the freight out of the train car.
Dün gece arabam çalındı.
 - My car was stolen last night.
Dün gece arabam çalındı.
 - I had my car stolen last night.
The 11:10 to London was operated by a 4-car diesel multiple unit.