الإنجليزية - التركية
تعريف an individual vehicle, powered or unpowered, in a multiple unit في الإنجليزية التركية القاموس.
- car
- {i} vagon
Vagon ve koltuk numarası biletin üzerinde yazılı.
-The car and seat number are written on the ticket.
Tren on beş vagondan oluşuyor.
-The train is made up of fifteen cars.
- car
- {i} otomobil
O, bir Japon otomobiline sahiptir.
-He has a Japanese car.
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
-Automobiles replaced carriages.
- car
- {i} yolcu bölümü (balon veya zeplin)
- car
- {i} kabin
Onlar tren kabininden navlun çıkarıyorlar.
-They're taking the freight out of the train car.
- car
- yolcu taşımaya mahsus kısım
- car
- car barn taşıt deposu
- car
- vagon/araba
- car
- araba
Dün gece arabam çalındı.
-I had my car stolen last night.
Marco'nun arabasının adı Thunder Gianttir.
-The name of Marco's car is 'Thunder Giant'.
- car
- içinde canlı deniz hayvanları muhafaza edilen delikli kutu veya sandık
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an individual vehicle, powered or unpowered, in a multiple unit في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- car
The 11:10 to London was operated by a 4-car diesel multiple unit.
an individual vehicle, powered or unpowered, in a multiple unit
الواصلة
an in·di·vi·du·al vehicle, po·wered or unpowered, in a mul·ti·ple Unitالنطق
Resimler
المفضلات