Herkesi etkilemek istiyorum.
 - I want to impress everyone.
Tom babasını etkilemek için çok çalışıyor.
 - Tom has been trying hard to impress his father.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
 - I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.
Sergi çok etkileyiciydi.
 - The exhibition was very impressive.