an encounter between people, even accidental

listen to the pronunciation of an encounter between people, even accidental
English - Turkish

Definition of an encounter between people, even accidental in English Turkish dictionary

meeting
toplantı

Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı. - Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.

Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi. - A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.

meeting
miting

Tom seninle bir miting yapmak ister. - Tom wants to have a meeting with you.

Tom gelinceye kadar mitinge başlamayacağız. - We won't start the meeting until Tom comes.

meeting
{i} buluşma

Burada seninle buluşmayı asla hayal etmedim. - Never did I dream of meeting you here.

Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi. - Tom's meeting with his boss was very tense.

meeting
{i} görüşme

Seninle görüşmeye can atıyorum. - I've been looking forward to meeting you.

Beni tanıyormuş gibi davranıyorsun; bu bizim ilk görüşmemiz! - You're acting like you know me; this is the first time we're meeting!

meeting
{i} oturum
meeting
(Askeri) MİTİNG, TOPLANTI
meeting
{i} karşılama

Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır. - Our company's first priority is meeting our customers' needs.

Onu karşılamak amacıyla oraya gittim. - I went there for the purpose of meeting him.

meeting
bitişme
meeting
vuslat
meeting
uğrak
meeting
karşılaşma

O, atletizm karşılaşmasına katıldı. - He took part in the athletic meeting.

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı. - Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.

meeting
meydan toplantısı
meeting
buluşma/topluluk/toplant
meeting
meeting place toplantı yeri
meeting
Kuveykır kilise binası
meeting
summit meetingzirve toplantıse
meeting
meeting house toplant için kullanılan ev
English - English
meeting

They came together in a chance meeting on the way home from work.