Dan doğum günü için bir iş arkadaşından şanslı kedi heykelciği aldı.
- Dan got a lucky cat figurine from a co-worker for his birthday.
O bir iş arkadaşını arabayla götürdü.
- She gave a lift to a co-worker.
İkisi benim iş arkadaşımdır.
- Both are my colleagues.
Git ve iş arkadaşımla konuş.
- Go and speak to my colleague.
Dan testeresi ile bir meslektaşını ciddi biçimde yaraladı.
- Dan seriously injured a co-worker with his chainsaw.
O bir meslektaşa güvendi.
- She trusted a co-worker.
Tom ve Mary her ikisi de benim meslektaşlarım.
- Tom and Mary are both colleagues of mine.
Kocası Fransız olan meslektaşım Paris'e gitti.
- The colleague whose husband is French has left for Paris.
Onlar çalışma arkadaşlarımdır.
- They are both colleagues of mine.
Planı iş arkadaşlarıyla birlikte yaptı.
- He made the plan along with his colleagues.