English - Turkish
Definition of an ancestor; a forefather; usually in the plural in English Turkish dictionary
- forbear
- kaçınmak
- forbear
- sabretmek
- forbear
- özünü tutmak
- forbear
- çekinmek
- forbear
- sabırlı olmak
- forbear
- boş vermek
- forbear
- Ata, çed
- forbear
- sabret/vazgeç
- forbear
- {i} ced
- forbear
- forbearance kaçınma
- forbear
- kendini tutma
- forbear
- sabır
- forbear
- {f} vazgeçmek
- forbear
- {f} (for.bore, for.borne)
- forbear
- forbearina sabırlı tahammüllü dayanıklı
- forbear
- (fiil) kaçınmak, sakınmak, kendini tutmak, vazgeçmek, sabretmek, hoşgörülü olmak
- forbear
- sakınma
- forbear
- {f} (merhametten/şefkatten dolayı) (bir şeyi) yapmamak
- forbear
- (isim) ata, ced
- forbear
- {f} hoşgörülü olmak
Related Terms
English - English
Definition of an ancestor; a forefather; usually in the plural in English English dictionary
- forbear
an ancestor; a forefather; usually in the plural
Hyphenation
an ancestor; a forefather; u·su·al·ly in the plu·ralPronunciation
Resimler
Favorites