an agreement.

listen to the pronunciation of an agreement.
English - Turkish

Definition of an agreement. in English Turkish dictionary

arrangement
aranjman

Jane çiçek aranjmanı ile ilgileniyor. - Jane is interested in flower arrangement.

Tom çiçek aranjmanına hayran kaldı. - Tom admired the flower arrangement.

arrangement
{i} düzenleme

Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu. - Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.

Parti için düzenlemelerle ilgileneceğiz. - I'll see to the arrangements for the party.

arrangement
{i} ayarlama
arrangement
düzen

Parti için düzenlemelerle ilgileneceğiz. - I'll see to the arrangements for the party.

Düzenlemeleri yaptığınız için teşekkür ederiz. - Thank you for making the arrangements.

arrangement
hazırlık

Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız. - We must make arrangements with them beforehand.

arrangement
{i} müz. aranjman
agreement.
anlaşması
arrangement
{i} sıralama
arrangement
{i} tertip
arrangement
ayarlama/düzenleme
arrangement
{i} (çiçek için) aranjman
arrangement
(isim) düzenleme, ayarlama; diziliş, düzen, tertip, sıra, sıralama, hazırlık, aranjman, anlaşma, plan
arrangement
(Avrupa Birliği) düzenleme, tanzim
arrangement
{i} sıra
arrangement
{i} yerleştirme
English - English

Definition of an agreement. in English English dictionary

agreement.
convenientia
agreement.
consense

If one raises the bar too high—seeking, say, civil harmony and unity rather than the possibility of working and shifting consenses and a comingling of pluralities and commonalities—religious differences are always going to be problematic at best.

An agreement
arrangement
an agreement.

    Hyphenation

    an A·gree·ment

    Videos

    ... if the Afghan government signs a security agreement that we have ...
    ... PRESIDENT OBAMA: I suspect it'll be a small agreement. ...
Favorites