English - Turkish
Definition of an active diversion requiring physical exertion and competition in English Turkish dictionary
- sport
- spor
Herhangi bir sporu pratik yapıyor musun?
-Do you practice any sport?
Sporun her türünü sever.
-He likes all kinds of sports.
- athletics
- {i} atletizm
Adil çalışmada çok iyidir fakat atletizme geldiğinde, o biraz kötüdür.
-Adil is very good at studying, but when it comes to athletics, he's a bit lousy.
Atletizm okul hayatının önemli bir parçasıdır.
-Athletics are an important part of school life.
- sport
- gırgır kimse
- sport
- eğlenmek
- sport
- sportmen kimse
- athletics
- {i} sporculuk
- sport
- {f} şaka söylemek
- sport
- {i} şaka
- sport
- kdili
- sport
- {i} oyuncak
- sport
- (Tıp) Aslından başka türlü olmak
- sport
- (Tıp) Asıl halinden değişik şeklide meydana gelen hayvan veya bitki, hilkat garibesi
- sport
- {f} övünmek
- sport
- {f} takılmak
- sport
- eğlence konusu
- sport
- (fiil) spor yapmak, şaka söylemek, eğlenmek, takılmak, övünmek, gösteriş yapmak
- sport
- alay mevzuu
Related Terms
an active diversion requiring physical exertion and competition
Hyphenation
an ac·tive di·ver·sion re·quir·ing phys·i·cal ex·er·tion and com·pe·ti·tionTurkish pronunciation
ın äktîv dayvırjın rikwayrîng fîzîkıl îgzırşın ınd kämpıtîşınPronunciation
/ən ˈaktəv dīˈvərᴢʜən rēˈkwīrəɴɢ ˈfəzəkəl əgˈzərsʜən ənd ˌkämpəˈtəsʜən/ /ən ˈæktɪv daɪˈvɜrʒən riːˈkwaɪrɪŋ ˈfɪzɪkəl ɪɡˈzɜrʃən ənd ˌkɑːmpəˈtɪʃən/
Resimler
Favorites