an action that is intended to cause or actually causes delay

listen to the pronunciation of an action that is intended to cause or actually causes delay
English - Turkish

Definition of an action that is intended to cause or actually causes delay in English Turkish dictionary

stall
hız kaybedip bocalama
stall
{i} hız kaybedip düşme (uçak)
stall
ağırdan almak
stall
büfe
stall
{f} geciktir
stall
duruvermek
stall
kaçamak yanıt
stall
(sinema/tiyatro/vb.'de) koltuk
stall
ahır

Bu ahır on iki tane bölme içerir. - This stable contains twelve stalls.

stall
(Mühendislik) MAKiNANıN DURMASı: Bir motor veya makinanın, bindirilen fazla yükten dolayı durması; perdövites
stall
(Bilgisayar) Dosya transferinin yavaşlaması, takılıp kalması
stall
orkestra üyelerinin veya kilise korosunun oturduğu kısmen kapalı yer
stall
{f} (hayvanı) ahırdaki bölmeye kapatmak
stall
araba park edecek yer
stall
(Nükleer Bilimler) ambale olmak
stall
`ne saplanmak
stall
(Askeri) MAKİNANIN DURMASI: Bir motor veya makinanın, bindirilen fazla yükten dolayı durması; perdövites
stall
{i} sargı (parmak)
stall
{i} İng. (pazarda/sergide) tezgâh
stall
{i} stand
English - English
stall

His encounters with security, reception, the secretary, and the assistant were all stalls until the general manager's attorney arrived.

an action that is intended to cause or actually causes delay

    Hyphenation

    an ac·tion that I·s in·tend·ed to cause or ac·tu·al·ly causes de·lay

    Turkish pronunciation

    ın äkşın dhıt îz întendıd tı kôz ır äkşli kôzîz dîley

    Pronunciation

    /ən ˈaksʜən ᴛʜət əz ənˈtendəd tə ˈkôz ər ˈaksʜlē ˈkôzəz dəˈlā/ /ən ˈækʃən ðət ɪz ɪnˈtɛndəd tə ˈkɔːz ɜr ˈækʃliː ˈkɔːzɪz dɪˈleɪ/
Favorites