He was in the habit of taking a walk before breakfast.
 - Onun kahvaltıdan önce yürüme alışkanlığı vardı.
I am in the habit of taking a walk every day.
 - Her gün yürümeye alışkınım.
You could save money by buying in bulk.
 - Toptan alışveriş yaparak para tasarrufu yapabilirsin.
I went to the department store with a view to buying a present.
 - Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.
His new book met with a favorable reception.
 - Onun yeni kitabı tatminkar bir alışla karşılaştı.
You will soon get used to the change of climate.
 - Yakında iklim değişikliğine alışacaksın.
It'll take some time to get used to wearing a wig.
 - Peruk takmaya alışmak biraz zaman alacak.