They are not used to our customs yet.
- Onlar bizim törelerimize henüz alışkın değil.
I'm used to keeping early hours.
- Erken kalkmaya alışkınım.
He is used to walking long distances.
- O uzun mesafe yürümeye alışkın.
You must get rid of that bad habit.
- O kötü alışkınlıktan kurtulmalısın.
He was in the habit of getting up early.
- Erken kalkmaya alışkındı.