alçak

listen to the pronunciation of alçak
Turkish - English
{s} vile

Wisdom and goodness to the vile seem vile. - Alçak için bilgelik ve iyilik iğrenç görünüyor.

{s} short
mean
{s} base
lousy
contemptible

A man who smacks his wife around is contemptible. - Karısına tokat atan adam alçaktır.

low; short; low, mean, base, vile, abject, ignoble, contemptible; son of a bitch, bastard, rascal
low

The books are on a low shelf. - Kitaplar alçak bir rafta.

The chair is too low for me. - Sandalye benim için çok alçak.

heel
mean, low, lowdown
sneak
ravisher
sneaking
squat
swob
scoundrelly
sordid
lowrise
baseborn
cowardly
villainous
dastardly
scoundrel

Come back here, you scoundrel! - Geri gel buraya, seni alçak!

Scoundrel! I cried, what are you doing? - Alçak! Ne yapıyorsun, diye bağırdım.

no good
ignoble
nefarious
low down

People are so low down these days! - Günümüzde insanlar çok alçaklaştı!

misbegotten
humble

I'm the humblest person on this planet. - Ben bu gezegendeki en alçakgönüllü insanım.

Please accept my humble apologies. - Lütfen alçak gönüllü özrümü kabul et.

rascally
sneaky
recreant
blackguard
despicable
rascal
infamous
slimy
creep
scum
lily
(Denizbilim,Meteoroloji) depression
depressed
bastard
low-down
dastard
black guard
hangdog
flagitious
lily-livered
scurvy
knavish
turd
abject
son of a bitch
scaly
deep
caitiff
varlet
servile
{i} swab
ornery
craven
bloody
coward
whitelivered
snot
dirty
execrable
wormy
alçak kimse
fink
alçak geçen süreç
(Bilgisayar) lowpass process
alçak geçen süreç
(Bilgisayar,Teknik) low pass process
alçak gönüllü
humble

The humble man is getting along with his neighbors. - Alçak gönüllü adam komşuları ile iyi geçiniyor.

Please accept my humble apologies. - Lütfen alçak gönüllü özrümü kabul et.

alçak güç
low power
alçak basınç türbini
Low pressure turbine
alçak basınç türbini
(Mühendislik) low pressure turbine; LP turbine
alçak boylu mavi yemiş
(Botanik, Bitkibilim) Lowbush blueberry (Vaccinium angustifoli)
alçak frekanslı akım
low frequency current
alçak gerilim dağıtım panosu
low voltage distribution panel
alçak gönüllü
Modest
alçak Dünya yörüngesi
(Askeri) low Earth orbit
alçak basınç
low pressure
alçak basınç alanı
low pressure area, depression
alçak basınç merkezi
cyclone
alçak basınç silindiri
low-pressure cylinder
alçak basınçlı
low pressure
alçak basınçlı buhar
low pressure steam
alçak basınçlı lastik
low pressure tyre
alçak bulunan
low lying (of land)
alçak duvar
dwarf wall
alçak frekans
low frequency
alçak frekans
low frequency, bass frequency
alçak frekans
low frequency (of sound waves)
alçak gerilim
low voltage, low tension
alçak gönüllü olmak
be unpretentious
alçak güverte
cockpit
alçak herif
rascal
alçak herif
bugger
alçak herif
(Konuşma Dili) scoundrel, swine
alçak herif
blackguard
alçak herif
dastard
alçak herif
spalpeen
alçak herif
skunk
alçak herif
scoundrel
alçak herif
swab
alçak herif
wretch
alçak hızla tarama
low-velocity scanning
alçak hızlı
low-speed
alçak infilak maddesi
low explosive
alçak irtifa füze çatışma bölgesi
(Askeri) low-altitude missile engagement zone
alçak irtifa hava savunma sistemi
(Askeri) low altitude air defense system
alçak irtifa paraşüt açma sistemi
(Askeri) low-altitude parachute extraction system
alçak irtifa transit rotası
(Askeri) low-level transit route
alçak irtifalı seyrüsefer ve gece kızılötesi hedef tespit sistemi
(Askeri) low-altitude navigation and targeting infrared for night
alçak irtifalı seyrüsefer ve gece kızılötesi hedef tespit sistemi (LANTIRN) hede
(Askeri) low-altitude navigation and targeting infrared for night (LANTIRN) targeting system
alçak kabartma
bas-relief, low relief
alçak kabartma
low relief, bas-relief
alçak kimse
dastard
alçak kimse
rascal
alçak kimse
caitiff
alçak kompresyonlu
low-compression
alçak köprü
Low bridge
alçak kıyı
low coast
alçak muharebe hava karakolu
(Askeri) low combat air patrol
alçak muharebe hava karakolu/devriyesi
(Askeri) low combat air patrol
alçak perdeli
bass
alçak rölanti
low idle
alçak ses
1. low voice. 2. low tone
alçak ses
undertone
alçak sesle
low, under one's breath
alçak sesle
sotto voce
alçak sesle konuşma
low tone conversation
alçak sesle konuşmak
to speak below one's breath, to speak under one's breath
alçak sesli
lowpitched
alçak titreşimli hoparlör
woofer
alçak uçuş pilotu
hedgehopper
alçak yatak
divan bed
alçak ünlü
(Dilbilim) low vowel
alçak-kalın ünlü
(Dilbilim) low vowel
alçak-ışık seviyeli ekran
(Askeri) low-light level television
alçak/kalın ünlü
(Dilbilim) low vowel
daha alçak
lower
ikincil alçak
(Meteoroloji) secondary low
kopuk alçak
(Meteoroloji) cut-off low
suların en alçak olduğu zamandaki coğrafi kıyı çizgisi
(Hukuk) low-water mark
uydu alçak irtifa uçuşu
(Askeri) satelloid flight
çok alçak
very-low
çok alçak frekans
(Askeri) very low frequency
çıkarma destek taburu; alçak kenar bant
(Askeri) landing support battalion; lower sideband
çıkartma kuvveti; alçak frekans
(Askeri) landing force; low frequency
Turkish - Turkish
Kısa
Kırşehir'in çiçekdağı ilçesinde bir yeraltı kenti
Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı
Aşağı, yüksek olmayan (yer)
Kısa (boy)
Aşağı, yüksek olmayan (yer): "Alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır."- Atasözü
Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain
SEFiL
(Osmanlı Dönemi) deni
alçak gönüllü
Makam, para vb. bakımlardan aşağı olanları kendisiyle eşit tutan veya kendi değerini olduğundan aşağı gösteren (kimse), mütevazı

Güzel çehreli müsteşar bey, nazır beyin kapıcısından daha alçak gönüllü idi.- Ö. Seyfettin.

alçak basınç
Barometrede 760 mm altında bulunan, kötü havaya işaret olan hava durumu
alçak gerilim
Düşük voltajlı elektrik hattı
alçak gerilim
Değeri ve gücü az olan elektrik potansiyeli
alçak gönüllülük
Alçak gönüllü olma durumu
alçak kabartma
Heykel sanatında, yüzeyden çıkıntısı az olan kabartma
alçak kavuşum
Kavuşumda gezegenin güneşle yer arasında bulunması
alçak ses
Kalın ses
alçak ses
Hafif ses
alçak yaylak
Devamlı oturma bölgesinde, normal tahıl ziraatı yapılan alanların bitişiğinde genellikle deniz seviyesinden 900-1200 m yükseklikteki yaylak
alçak
Favorites