akti̇vi̇te

listen to the pronunciation of akti̇vi̇te
Turkish - English

Definition of akti̇vi̇te in Turkish English dictionary

aktivite
Activity

The surface of the earth rose due to the volcanic activity. - Dünya yüzeyi volkanik aktivite nedeniyle yükseldi.

Tom is showing no signs of brain activity. - Tom hiçbir beyin aktivitesi işareti göstermiyor.

ekonomik aktivite
economic activity
sismik aktivite
(Coğrafya) seismic activity
spesifik aktivite
(Çevre) specific activity
aktiviteler
activities

He enjoys engaging in macabre activities such as dissecting animal corpses and stalking people on the street at night. - O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.

We have extracurricular activities after school. - Okuldan sonra müfredat dışı aktivitelerimiz var.

favori aktivite
favorite activity
aktivite
activite
artık aktivite
residual activity
ekonomik aktivite oranı
(Hukuk) economic activity rate
kapiler aktivite
capillary activity
sismik aktivite modeli
(Çevre) patter of seismic activity
yıkıcı aktivite
subversive activity
Turkish - Turkish
(Hukuk) Aktiflik, etkinlik
aktivite
Etkinlik
akti̇vi̇te
Favorites