Tom is usually at home on Sunday evenings.
- Tom Pazar akşamları genellikle evdedir.
I've been spending evenings with Tom.
- Akşamları Tom'la geçiriyorum.
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
My water broke on the evening of the predicted birth date.
- Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
Tom ate dinner in the dark.
- Tom karanlıkta akşam yemeği yedi.
I have to be home tonight before it gets dark.
- Bu akşam hava kararmadan önce evde olmak zorundayım.
Tom didn't have dinner last night.
- Tom dün akşam akşam yemeği yemedi.
He worked from morning till night.
- O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
The express arrives at 6:30 p.m.
- Ekspres akşam 6:30'da varır.
The show will be on the air at 7 p.m.
- Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
I had a good time last evening.
- Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
We're going to visit the Sun. But in the cool of evening!
- Biz güneşe gideceğiz, ama akşam serinliğinde gideceğiz!
In the evening, I go to bed at ten.
- Akşam, onda yatmaya giderim.
Mother insists that we should be home by seven in the evening.
- Anne akşam yedide evde olmamız gerektiğinde ısrar ediyor.
Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.
- Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz.