Turkish - English
Definition of aidatı in Turkish English dictionary
- (Ticaret) club fee kulüp
- aidat
- fee
There's no membership fee for joining.
-Katılım için üyelik aidatı yok.
- Aidat
- community expense
- apartman aidatı
- share of expenses
- aidat
- dues
Dues are collected in October.
-Aidatlar ekim ayında toplanır.
Pay your dues to the treasurer.
-Aidatlarınızı saymana ödeyin.
- aidat
- (Ticaret) subscription fee
- üye aidatı
- membership fee
- üye aidatı
- subscription
- sigorta aidatı
- insurance fee
- aidat
- subscription
- aidat
- revenue, income
- aidat
- revenues
- aidat
- dues, membership fee, subscription (paid to a society by its members)
- emekli aidatı
- (Ticaret) pension fund contribution
- sendika aidatı
- union dues
- sendika aidatı
- (Ticaret) trade union contribution
- sendika üyelik aidatı
- union fee of membership
- üyelik aidatı
- membership fee, dues
- üyelik aidatı
- entrance fee
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of aidatı in Turkish Turkish dictionary
- AİDAT
- (Osmanlı Dönemi) (Aide. C.) Gelirler, kazançlar
- AİDAT
- (Osmanlı Dönemi) Resim, vergi. İrad. Belirli sürelerde bir derneğe ödenmesi taahhüd edilen para
- aidat
- Kesenek
- aidat
- Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti: "
- aidat
- Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para
- aidat
- Ödenti
- aidat
- ye aidatının sendikaya ödenme şekli kanunla düzenlenir."- Anayasa
- üye aidatı
- bakınız: üyelik aidatı
- üyelik aidatı
- Bir kurum ve kuruluşa hem girişte hem de yıllık olarak ödenen önceden belirlenmiş ücret