ahtapot

listen to the pronunciation of ahtapot
Turkish - English
{i} octopus

Octopus Paul was right. - Ahtapot Paul haklıydı.

Yuriko, a marine biology grad student, fell asleep inside a fish tank and awoke covered in octopuses and starfish. - Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.

(Tıp) polypus
devil-fish
hanger on
(Tabiat Doğa) (kabuklu hayvan, Fam: Octopodidae) octopus, squid, devilfish
devil fish
polyp
octopod
octopus; polypus polip
polyp or similar tumor
slang sponger, hanger-on
devilfish
ahtapot gibi
persistent
ahtapot kolu
octopus arms
ahtapot gibi
clinging, persistent, troublesome
mavi halkalı ahtapot
(Denizbilim) blue ringed octopus
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Canlı yengece benzeyen bir çıban
(Osmanlı Dönemi) Fr. Çok ayaklı, kafadan bacaklı bir nevi deniz hayvanıdır ve yakaladığı canlı hayvanı kıstırıp kanını emer
Genellikle burun zarı üzerinde çıkan bir çeşit ur, polip: "Genzinde de, herhâlde ahtapot olacaktı ki, boynunu uzatıp derin derin nefes alırdı."- R. N. Güntekin
Genellikle burun zarı üzerinde çıkan bir çeşit ur, polip
Kafadan bacaklılardan, dokunaçlı bir mürekkep balığı türü (Octopus)
Kafadan bacaklılardan, dokunaçlı bir mürekkep balığı türü
ahtapot
Favorites