Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

affectionate, showing benevolence

listen to the pronunciation of affectionate, showing benevolence
English - Turkish

Definition of affectionate, showing benevolence in English Turkish dictionary

kind
{s} iyi

Bana iyi bir tavsiye verecek kadar nazikti. - She was kind enough to give me good advice.

İyiliğin için sana derinden minnettarım. - I am deeply grateful to you for your kindness.

kind
I kind of expected it Biraz da bunu bekliyordum
kind
iyilikçi
kind
takım
kind
merhametli
kind
inayetli
kind
yürekten
kind
ince

Beni görmeye gelmeniz büyük incelik. - It is very kind of you to come and see me.

Bana yardım etmen incelikti. - It was kind of you to help me.

kind
candan
kind
sevecen

Leyla nazik, tatlı ve sevecendi. - Layla was kind, sweet, and caring.

kind
{s} nazik

Yaşlı adam çok nazik. - The old man is very kind.

Onun nazik olduğunu söyledin ve o öyle. - You said she was kind and so she is.

kind
{i} çeşit

Ne çeşit et yemeklerini servis yapıyorsunuz? - What kinds of meat dishes do you serve?

Ne çeşit kadın olduğumu düşünüyorsun? - What kind of woman do you think I am?

kind
{i} aynı şekil

Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim. - I'm sorry, I'll pay you back in kind.

kind
{s} yumuşak başlı
kind
{i} çeşit, cins, tür, nevi
kind
(İnşaat) tür, çeşit
kind
{s} iyi, iyiliksever, iyilikçi; sevecen; merhametli
kind
âdeta milyoner
kind
eskitabiat
kind
(isim) çeşit, tür, cins, nitelik, aynı şekil, aşai rabbani ayinindeki ekmek veya su
English - English
kind