Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu.
 - Tom shot Mary twice in the leg.
İki kere ölç, bir kere kes.
 - Measure twice, cut once!
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
 - Your room is twice the size of mine.
Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.
 - Your income is about twice as large as mine is.
Komite ayda iki kez toplanır.
 - The committee meets twice a month.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
 - Brush your teeth twice a day at least.
İki defa aynı hatayı yaptı.
 - He has made the same mistake twice.
Yıldız Savaşlarını iki defa izledim.
 - I have seen Star Wars twice.