Definition of adjust# in English Turkish dictionary
- adjust
- {f} ayarlamak
Her şeyi ayarlamak zorunda kaldık.
- We had to adjust everything.
John'un yaptığı gibi bu cihazı ayarlamak için hiç kimsenin yeterli bilgisi yok.
- Nobody has enough knowledge to adjust this equipment like John did.
- adjust
- {f} uydurmak
Sık sık söylenildiği gibi kendini yeni bir çevreye uydurmak zordur.
- As is often said, it is difficult to adjust yourself to a new environment.
- adjust
- {f} alıştırmak
Tom gözlerini karanlığa alıştırmak için bir süre bekledi.
- Tom waited a while to let his eyes adjust to the darkness.
- adjust
- ayarla
Tom duşun sıcaklığını ayarlamaya çalıştı.
- Tom tried to adjust the temperature of the shower.
Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı.
- Tom had a little trouble adjusting the settings.
- adjust
- uyum göstermek
- adjust
- uymak
- adjust
- uyarlamak
- adjust
- düzeltilebilir uydurulabilir
- adjust a difference
- anlaşmazlığı halletmek
- adjust finely
- ince ayar yap
- adjust the tone
- ses tonunu düzelt
- adjust the volume
- sesini ayarla
- adjust
- intibak
- adjust
- düzeltme
LASIK, kornea yüzeyini düzeltmek için kullanılan bir lazerdir.
- In LASIK, a laser is used to adjust the surface of the cornea.
- adjust
- tashih
- adjust
- {f} halletmek
- adjust
- (Mukavele) ayar etmek, düzeltmek
- adjust
- {f} düzeltmek
LASIK, kornea yüzeyini düzeltmek için kullanılan bir lazerdir.
- In LASIK, a laser is used to adjust the surface of the cornea.
- adjust
- Islah
- adjust
- ayarlamak ayarla
- adjust
- (Mimarlık) (to) alıştırmak
- adjust
- (Askeri) TANZİM: Belirli bir hedefte, tanzimi başlatması için gözcüye verilen emir; mermilerin hedefe vurmalarını temin için silahın yan ve yüksekliğini düzeltmek; ayarlama (k); ayar etmek; düzeltmek; alıştırmak
- adjust
- düzen
Herhangi bir düzenleme yapmadım.
- I didn't make any adjustments.
- adjust
- {f} belirlemek
- adjust
- alıştırmak ayar etmek adjustable ayar edilebilir
- adjust
- tanzim
- adjust
- (Nükleer Bilimler) ayar
Sesi nasıl ayarlayacağımı bana söyleyebilir misiniz?
- Could you tell me how to adjust the volume?
Tom duşun sıcaklığını ayarlamaya çalıştı.
- Tom tried to adjust the temperature of the shower.
- adjust
- nizam
- adjust
- uyma
- adjust
- {f} alışmak
İnsanların yeni çevreye alışmak için sadece zamana ihtiyacı var.
- People just need time to adjust to the new environment.
- adjust
- {f} ayar etmek, ayarlamak
- adjust fire
- (Askeri) TANZİM ATIŞI: 1. Tanzimin başlatılması istemi veya emri. 2. Gözcünün tanzimi kontrol edeceğini belirtmek için yaptığı atış isteğinde iletilen bir kontrol yöntemi
- adjust o.s. to
- kendini -e alıştırmak
- adjust plate
- (İnşaat) ayar plakası
- adjust the distance of the beater blades of the grid
- (Tekstil) vurucu bıçakların ızgaraya olan mesafesini ayarlamak
- auto adjust
- otomatik ayarlı
- idle adjust
- (Otomotiv) rölanti ayarı
- idle adjust plug
- (Otomotiv) rölanti ayar vidası
- idle adjust plug
- (Otomotiv) rölanti ayar tıpası
- hard-to-adjust
- ayarlaması zor
- power adjust cable
- güç ayar kablosu
- right adjust
- sağa ayarla
- right#adjust
- sağa ayarla
- self adjust
- kendinden ayarlı
- third person singular of adjust
- üçüncü kişi ayarlamak tekil
- to adjust
- ayarlamak için
- to adjust oneself
- alışmak
- battery adjust
- (Askeri) tekmil batarya
- half adjust
- yuvarlamak
- left adjust
- Sola Hizalamak
- left adjust
- soldan ayarlamak
- mirror adjust mechanism
- (Otomotiv) ayna ayar mekanizması
- right adjust
- sağdan ayarlamak
- ship will adjust
- (Askeri) GEMİ TANZİM EDECEK: Bir deniz topçu atış desteğinde, bir geminin, tanzimci yardımıyla hedefi görüp atışlarını ayarladığı veya kontrol ettiği atış metodu
- ship will adjust
- (Askeri) gemi tanzim edecek
- tall adjust
- Uzun ayarı
- we can adjust it to your size
- bunu sizin bedeninize göre ayarlayabiliriz
- will you adjust the length
- boyunu ayarlar mısınız