English - Turkish
Definition of adhesive substance used to stick objects together in English Turkish dictionary
- glue
- yapıştırmak
İki parçayı birlikte yapıştırmak zor olacak.
-It'll be difficult to glue the two pieces together.
- glue
- {i} tutkal
Bazı mobilyalar tutkal ile monte edilir.
-Some furniture is put together with glue.
O kutudaki tutkal ve makası bana uzat lütfen.
-Hand me the glue and the scissors in that box, please.
- glue
- {i} zamk
Bu sıvı zamk yerine kullanılabilir.
-This fluid can be substituted for glue.
- glue
- yapışıcı
- glue
- tutkal sürmek
- glue
- yapışkan
- glue
- yelim
- glue
- {f} tutkallamak
- glue
- {f} yapıştır
İki parçayı birlikte yapıştırmak zor olacak.
-It'll be difficult to glue the two pieces together.
Onları nereye yapıştırdın?
-Where did you glue them?
- glue
- {f} dikkatini vermek
- glue
- tutkal gibi yapışkan madde
- glue
- {i} yapıştırıcı
Bu yapıştırıcı plastiğe yapışmaz.
-This glue does not adhere to plastic.
- glue
- yapışkan glueynessyapışkanlık
- glue
- {f} zamklamak
- glue
- gluey tutkal gibi
- glue
- {f} yapışmak
- glue
- gluepotiçine ısıtılacak tutkal kabı konulan kaynar su kabı
Related Terms
English - English
Definition of adhesive substance used to stick objects together in English English dictionary
- {i} glue
adhesive substance used to stick objects together
Hyphenation
ad·he·sive sub·stance used to stick objects to·geth·erTurkish pronunciation
ädhisîv sʌbstıns yuzd tı stîk ıbceks tıgedhırPronunciation
/adˈhēsəv ˈsəbstəns ˈyo͞ozd tə ˈstək əbˈʤeks təˈgeᴛʜər/ /ædˈhiːsɪv ˈsʌbstəns ˈjuːzd tə ˈstɪk əbˈʤɛks təˈɡɛðɜr/
Resimler
Favorites