acting in opposition; opposing

listen to the pronunciation of acting in opposition; opposing
English - Turkish

Definition of acting in opposition; opposing in English Turkish dictionary

opposed
{s} karşıt
opposed
karşı çıkan
opposed
{f} karşı çık

Irksal ayrımcılığa karşı çıktı. - He's opposed to racial discrimination.

Biz onun yeni bir yol yapma planına karşı çıktık. - We opposed his plan to build a new road.

opposed
aksi

Kırmızı yeşilin aksine bir tehlike işaretidir. - Red, as opposed to green, is a sign of danger.

opposed
{s} zıt
opposed
{s} karşı

Biz onun yeni bir yol yapma planına karşı çıktık. - We opposed his plan to build a new road.

Onun söylediğine karşıyım. - I'm opposed to what he said.

opposed
{s} karşılıklı
opposed
engel ol/karşı çık
English - English
opposed
acting in opposition; opposing
Favorites