Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

act of twisting or turning; bend; curve

listen to the pronunciation of act of twisting or turning; bend; curve
English - Turkish

Definition of act of twisting or turning; bend; curve in English Turkish dictionary

wind
{f} sarmak
wind
{f} dolamak
wind
yel

Rüzgara karşı yelken açtık. - We sailed against the wind.

Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım. - After the wind has stopped, let's sail the boat off to the open sea.

wind
{i} kurma (saat)
wind
{i} dönemeç
wind
dolaşmak
wind
saati kurmak
wind
{f} kıvırmak
wind
saçmalık
wind
gaz

O sadece seni gaza getiriyor. - He's only winding you up.

Patatesler bana gaz yapar. - Potatoes give me wind.

wind
viraj
wind
külek
wind
{f} kıvrılmak
wind
(fiil) çevirmek, sarmak, dolamak, kıvırmak, döndürmek, kıvrıla kıvrıla gitmek, dolambaçlı olmak, açmak (yol), sarılmak, dolanmak, kıvrılmak, bükülmek
wind
{i} k.dili. boş laflar, lafügüzaf, fasarya
wind
{i} İng. (mide ve bağırsaktaki) gaz
wind
{f} dolambaçlı olmak
wind
{f} -i nefessiz bırakmak; -i nefes nefese
wind
soluklandı
wind
{f} dolanmak
English - English
{i} wind