act of synchronizing, act of causing to operate simultaneously

listen to the pronunciation of act of synchronizing, act of causing to operate simultaneously
English - Turkish

Definition of act of synchronizing, act of causing to operate simultaneously in English Turkish dictionary

synchro
(Askeri) zamandaş
synchro
(Askeri,Teknik) senkro

Saatlerimizi senkronize edelim. - Let's synchronize our watches.

Senkronize yüzme, kızlar ve kadınlar için güzel bir spordur. - Synchronised swimming is a beautiful sport for girls and women.

synchro
(Askeri) eş zaman
synchronization
senkronizasyon
synchronization
eşleme
synchronization
(Mühendislik) senkronize etme; aynı anda ve beraber çalışır duruma getirme, eşleme, eş zamanlı
synchronization
eşzamanlama
synchronization
Eşzaman kılma
synchro
(Askeri) SENKRON, ZAMANDAŞ, EŞZAMAN: Ateş idare malzemesinde kullanılan otomatik bir senkron cihazı. Bu cihaz, herhangi bir noktaya tekabül eden açısal değeri elektriki bir sinyale veya elektriki bir sinyali açısal değere çevirir. Buna (selsyn), (self-synchronous unit), (autosyn) ve İngilizlerde (magslip) denir
synchro
bileşik bir düzeni uzaktan ayarlamaya yarayan elektronik tertibat
synchronization
{i} senkronize etme, senkronik/eşzamanlı bir hale getirme
synchronization
{i} ses ve görüntüyü eşleme
synchronization
(Askeri) SENKRONİZASYON: Hedefi çapraz kılların merkezinde sabit tutmak için, bir bombardıman nişan aletinin irtifa, sürat ve uçağın yana düşmesine göre ayarlanması
synchronization
{i} sin. senkronizasyon, eşleme
English - English
{i} synchronization
synchro
act of synchronizing, act of causing to operate simultaneously

    Hyphenation

    act of synchronizing, act of caus·ing to op·er·ate si·mul·ta·ne·ous·ly

    Pronunciation

Favorites