Kendini savunmak zorundasın.
 - You have to defend yourself.
Tom kendini savunmak için hiçbir girişimde bulunmadı.
 - Tom made no attempt to defend himself.
Onlar istilacılara karşı ülkelerini savundular.
 - They defended their country against the invaders.
Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.
 - The defenders checked the onslaught by the attackers.
Bütün polis memurları kendilerini ayaklanmacılara karşı korumak için kalkanlarla donatıldı.
 - All the police officers were equipped with shields to defend themselves against the rioters.
Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız.
 - We have to defend our country from the foreign aggression.