acenta

listen to the pronunciation of acenta
Turkish - English
agency

I work for a travel agency. - Ben bir seyahat acentası için çalışıyorum.

Where is the closest travel agency? - En yakın seyahat acentası nerede?

agent

Where is the closet travel agent? - En yakın seyahat acentası nerede?

Tom is Mary's real estate agent. - Tom Mary'nin gerçek emlak acentasıdır.

(Ticaret) commercial agent
broker
(Ticaret) runner
representative
{i} solicitor
acenta idarecisi
(Askeri) agency administrator
acenta müdürü
(Askeri) agency director
acenta yöneticisi
(Askeri) agency manager
acenta fonu
(Ticaret) agency fund
acenta hesabı
(Ticaret) agent's account
acenta hizmetleri müdürü
(Askeri) agency services manager
acenta istihbaratı
(Ticaret) agent's report
acenta komisyonu
(Ticaret) agent's commission
acenta kuponu
agent's coupon
acenta listesi
(Askeri) agency list
acenta personeli
(Ticaret) agent's staff
acenta sözleşmesi
(Ticaret) agents contract
acenta vekili
subagent
acenta vekili
(Ticaret) sub agent
acenta yardımcısı
subagent
acente
solicitor
komisyoncu acenta
(Ticaret) commission agent
acente
representative; agency
acente
(a) mercantile agency, agency: sigorta acentesi insurance agency. seyahat acentesi travel agency
acente
mercantile agent, agent, factor, broker, head of a mercantile agency
acente
(Hukuk) agent

Tom was a real estate agent. - Tom emlak acentesiydi.

He is an insurance agent for a New York company. - O bir New York şirketinin sigorta acentesidir.

umumi acenta
(Ticaret) general agent
Turkish - Turkish
(Hukuk) Tabi bir sıfatı olmadan,sözleşmeye dayanarak bir bölge için de ticari işletmenin sözleşmelerini o'nun adına yapan kişi
Vapur ortaklığı veya banka şubesi
ACENTE
(Osmanlı Dönemi) Bir şirket veya idarenin diğer memleketteki vekili
ACENTE
(Osmanlı Dönemi) Memur veya vekilin memuriyeti ve idarehanesi
ACENTE
(Osmanlı Dönemi) (Acenta) ing. Bir vapur şirketinin her iskeledeki memuru
acente
Vapur ortaklığı veya banka şubesi
acente
Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse
acente
Bir kuruluşun malî veya ticarî işlerini kazanç karşılığında yürüten ticarethane
acente
Bir kuruluşun yapığı işi kazanç karşılığı onun adına yürüten iş yeri: "İtalya'da büyük bir şirketin acentesiyim ben."- R. Enis
acente
Bir kurumun veya şubelerinin başında bulunan kimse
acenta
Favorites