Tom iş için uygun çocuktur.
 - Tom is the proper boy for the job.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
 - Properly used, certain poisons will prove beneficial.
Eğer anlıyorsan, öyleyse onu doğru dürüst yap.
 - If you understand, then do it properly.
Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.
 - My boy can't do addition properly yet.
Eğer anlıyorsan, öyleyse onu doğru dürüst yap.
 - If you understand, then do it properly.
Tom ismimi doğru dürüst nasıl telaffuz edeceğini bilmiyor.
 - Tom doesn't know how to pronounce my name properly.
Bazen iyice anlamak için hata yapmalısın.
 - Sometimes you should sometimes make a mistake to be properly understood.
When I realized I was wearing my shirt inside out, I felt a proper fool.