They tease me mercilessly.
 - Benimle acımasızca alay ediyorlar.
He crushed the insect mercilessly.
 - O böceği acımasızca ezdi.
Not only the workers, but also their wives, sisters, mothers, and daughters older than four are being cruelly exploited.
 - Sadece işçiler değil; karıları, kız kardeşleri, anneleri ve dört yaşından büyük kızları da acımasızca istismar ediliyor.
The teacher lost his job because he cruelly berated students who made mistakes.
 - Öğretmen işini kaybetti çünkü hata yapan öğrencileri acımasızca azarladı.
Sami viciously raped Layla.
 - Sami, Leyla'ya acımasızca tecavüz etti.