abundant; copious; plenteous

listen to the pronunciation of abundant; copious; plenteous
English - Turkish

Definition of abundant; copious; plenteous in English Turkish dictionary

affluent
{s} zengin
affluent
{s} gürül gürül akan
affluent
{s} çok
affluent
{s} bol
affluent
(Turizm) akarsu kolu
affluent
gönençli
affluent
bir nehrin ayağı
affluent
(Coğrafya) geleğen
affluent
hali vakti yerinde
affluent
varlıklı

Her varlıklı insan en az iki arabaya sahiptir. - Every affluent person owns at least two cars.

Tom varlıklı bir adamdır. - Tom is an affluent man.

affluent
ırmak ayağı
affluent
ırmağa dökülen akarsu
English - English
affluent
abundant; copious; plenteous
Favorites