Turkish - English
Definition of abramak in Turkish English dictionary
- to steer idare etmek, yönetmek
- (Askeri) navigate
- steer
- abrama
- steering
- abra
- counterweight, makeweight
- abrama
- steering idare
Related Terms
English - English
Definition of abramak in English English dictionary
- Abra
- A province in the Philippines
- abra
- a narrow mountain pass
- abra
- A narrow pass or defile; a break in a mesa; the mouth of a cañon
- abra
- a wooden boat used as a ferry in Dubai
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of abramak in Turkish Turkish dictionary
- Fırtınalı havalarda gemiyi ustalıkla yönetmek, idare etmek
- idare etmek, temize çıkarmak
- Deniz taşıtlarını yönetmek
- ABRA
- (Osmanlı Dönemi) Teraziyi ayarlamak için hafif gelen kefesine konulan ağırlık
- ABRA
- (Osmanlı Dönemi) Bir değiş-tokuşta üste verilen şey
- ABRAMA
- (Hukuk) Deniz taşıtlarını yönetme
- abra
- Bozuk teraziyi dengelemek için hafif gelen kefeye konulan taş, demir, çivi gibi ağırlık
- abra
- Değiş tokuş da üste verilen şey
- abra
- Eski Polonya Krallığının gümüş parası
- abra
- Teraziyi denklemek için, hafif gelen kefeye konulan ağırlık
- abra
- Ayarı bozuk teraziyi dengelemek için hafif gelen kefeye konan ağırlık
- abra
- Uçurtmanın terazisi, terazi ipi
- abra
- Bir değiştokuşta üste verilen şey
- abra
- Altay şamanlığında, yeraltındaki büyük denizde yaşadığına inanılan, Erlik hizmetlisi, timsah biçimli efsane yaratığı
- abra
- Bozuk teraziyi dengelemek için hafif gelen kefeye konulan taş, demir, çivi gibi ağırlık, dara
- abra
- Eski türklerde yeraltındaki büyük denizde yaşadığına inanılan efsanevi yaratık
- abra
- Bir değiş tokuşta üste verilen şey
- abrama
- Abramak işi, idare