about to happen, imminent

listen to the pronunciation of about to happen, imminent
English - Turkish

Definition of about to happen, imminent in English Turkish dictionary

upcoming
yaklaşan

Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi. - Tom could use a little extra time to review for the upcoming test.

Yaklaşan sınavı geçecek. - He will pass the upcoming examination.

upcoming
Gelen, gelecek olan, sırada olan
upcoming
{s} meydana gelmek üzere olan
upcoming
{s} olmak üzere olan
English - English
{s} upcoming
about to happen, imminent
Favorites