Biz sorunu izole ettik.
- We've isolated the problem.
Onun antisosyal davranışları, onu izole etti.
- His antisocial behavior isolated him.
Hiçbir ulus diğerlerinden tamamen ayrılmış olamaz.
- No nation can exist completely isolated from others.
Leyla ailesi tarafından, özellikle de annesi tarafından sosyal olarak soyutlanmıştı.
- Layla was socially isolated by her parents, especially her mother.
Çin yüzlerce yıldır soyutlanmıştır.
- China was isolated for hundreds of years.