abgemacht

listen to the pronunciation of abgemacht
German - Turkish
English - Turkish

Definition of abgemacht in English Turkish dictionary

fixed
{s} sabit

Kralın ilkelerinde sabit bir standart vardır. - There is a fixed standard in the king's principles.

Biz fiyatı 15 dolarda sabitledik. - We fixed the price at $15.

arranged
düzülmek
fixed
sabitleştirilmiş
fixed
sabit şekilde
fixed
kesme
fixed
fikse
fixed
{f} sabitleştir
fixed
belirlenmiş
fixed
değişmez
fixed
kararlaştırılmış

Ben eylemlerimi kararlaştırılmış zamanlar için planlamayı tercih ediyorum böylece zamanı yönetebilirim. - I prefer to plan my activities for fixed times so I can manage my time.

arranged
düzenlendi

Parça, piyano ve orkestra için düzenlendi. - The piece was arranged for piano and orchestra.

Toplantı gelecek pazar düzenlendi. - The meeting was arranged for next Sunday.

fixed
{f} onar

Bunu hemen onarmalıydınız. - You should've fixed it right away.

Onun için radyoyu onardım. - I've fixed the radio for him.

arranged
düzenle

İki pul koleksiyoncusu bir takas düzenledi. - The two stamp collectors arranged a trade.

Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik. - We arranged the books according to size.

fixed
{f} sabitleştir: adj.sabit
fixed
{s} oynamaz
fixed
{s} sağlanmış
fixed
kımıldamaz
fixed
idefiks
fixed
(Tıp) Solmaz (renk)