a whisper; a report spread secretly or cautiously

listen to the pronunciation of a whisper; a report spread secretly or cautiously
English - Turkish

Definition of a whisper; a report spread secretly or cautiously in English Turkish dictionary

buzz
uğultu
buzz
vızlamak
buzz
sinyal
buzz
(for ile) sinyalle çağırmak
buzz
alısünle arama
buzz
vızıltı

O vızıltıyı duyuyor musun? - Do you hear that buzzing?

buzz
alısünleme
buzz
vızıldamak
buzz
{f} vızılda

Yabanarıları neden vızıldar? - Why do bumblebees buzz?

Balık dükkanını önünde vızıldayan bir sinek var. - There is a fly buzzing in front of the fish shop.

buzz
{f} vizilda
buzz
saç kazıtmak
buzz
{i} dızlama
buzz
{i} telefon konuşması
buzz
{f} telefon etmek
buzz
(fiil) uğuldamak, vızıldamak, çınlamak, fısıldamak, telefon etmek, telefon ederek çağırmak, alçaktan uçmak (uçak)
buzz
{f} telefon ederek çağırmak
buzz
dili telefon konuşması
buzz
bir dedi veya şayiayı yaymak
English - English
buzz
a whisper; a report spread secretly or cautiously
Favorites